.
Cumhuriyet tarihinde bir ilk gerçekleşti; hukuk dışı gerekçelerle her yıl 450 öğrencinin eğitim gördüğü Türkiye’nin seçkin okullarından Zeynep Mutlu Vakfı Kemer Okulları, 3 saat içinde yerlebir edildi...
İstanbul Kemerburgaz’da bulunan kâr amacı gütmeyen, bağışçıların desteğiyle 450 öğrencinin eğitim gördüğü 10 yıllık Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı Kemer Okulları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Eyüp Belediyesi’ne ait 600 kişilik “zabıta ordusu” ve 10 iş makinesiyle dün sabah saat 05.30’da yıkıldı...
Okulların açılmasına bir ay kala, anaokulu, anasınıfı, ilköğretim ve lisede eğitim gören toplam 500 öğrenci ’okulsuz’ kaldı. Yıkımı duyan veliler isyan ederken, öğrenciler birbirine sarılıp gözyaşı döktü. Büyükşehir Belediyesi yıkımla ilgili yaptığı basın açıklamasında binaların “okul” olduğunu belirtmek yerine, “Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı’na ait bina ve müştemilat” ifadesini kullandı. Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı ise yaptığı açıklamada, “yıkımın yasadışı bir uygulama olduğunu” vurgulayarak, belediyenin açıklamasındaki, “Vakıf açtığı zilyetlik davasını 21 Nisan’da kaybetmişti” ifadesinin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Serdar Mutlu: Eğitim ve öğretime kararlılıkla devam edeceğiz
ZEYNEP Mutlu Eğitim Vakfı Kemer Okulları’nda yapılan yıkımın ardından, vakfın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar Mutlu akşam saat 18.00’de okulun bahçesinde velilerle buluştu. Velilerden morallerini bozmamalarını isteyen Serdar Mutlu, “Bu saldırı kararlılığımızı arttırarak çağdaş eğitimin ne kadar gerekli olduğunu vurgulamıştır. Okulumuzun eğitim kalitesini bozmadan en kısa sürede çok daha kararlı bir şekilde eğitimimize devam etmek amacıyla Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı Kemer Okulları’nı açmak için birkaç alternatifimiz var. Sizlerden de bu konuda bize yardımcı olmanızı, isteklerinizi bize iletmenizi rica ediyorum” dedi. Serdar Mutlu, eğitim ve öğretim yapılacak alternatif yerler hakkında en geç Salı günü bilgi verileceğini de sözlerine ekledi.
VATAN SORUYOR
Belediye ile arsa ihtilafı bulunan Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı 10 yıldır Batı standartlarında üstün nitelikli eğitim veriyordu. Ancak belediye yargı kararını beklemeden bu seçkin eğitim kurumunu yok etmeyi tercih etti. Oysa belediye, yargı kararını bekleyebilir, eğer haklıysa tapuyu üzerine alır ve okullara el koyabilirdi. Böylece, herkesin takdirle karşıladığı bu eğitim kurumu faaliyetini sürdürebilirdi.
Şimdi soruyoruz; seçkin bir eğitim kurumunu yok etmekteki amacınız nedir? Davaların sonuçlanmasını bekleyip, bu kurumu her ne şekilde olursa olsun yaşatmak daha doğru bir seçim olmaz mıydı?
